Her şey gelir geçer.. Gün gelir acılar da elbette ki unutulur..
Ancak bıraktığı izler derin olursa, telafisi de zor olur..
Örneğin; bay başkanın talimatı ile, futbolcular ağır bir yenilgi sonrası, Samandıra' ya otobüsle gelir..
Ama ne acıdır ki; ertesi gün sükseli otomobilleriyle cadde de fink atar...
Bay hanutçu ise; başkanın mutlak himayesinde(!) olduğu için, muhtemelen devre arasında kasayı biraz daha boşaltır..
Hatta alnının tam ortasına reklam bile alır ki, Fenerbahçe sayesinde yaptığı dünyalığı YEDİ sülalesine bile yetsin!..
Peki ama ya medya diyeceksiniz..
O kesime de dokunalım ki, tam olsun..
Bir ikisi hariç; yağcılık hususunda yarışan medya, bir yandan Kuzuzade' nin konuşma balonlarının içini, doldurur..
ÇARK EDEN BAŞKAN...
Adam bir gün der ki..
"Siz benim vizyonu ve misyonumu bilmiyorsunuz!..Ben varken o adam(!) bu kapıdan içeri giremez!.."
Halbu ki; beni tam 20 haftadan beri (adam yerine koyup) DİNLEMEDİĞİ ve elde hâlen boşta yerli hoca da kalmadığı için, zaruretten YANAL' I GÖREVE GETİRMEK ZORUNDA KALIR!..
Şimdi kendisine soralım..
Bayım.. Bayım..
Alooo orada mısınız?
Ama isterseniz yine de, bir kafanızı kaldırın da bakın bakalım..
Acaba kimler caddede çıtır peşinde koşuyor, sonra da 'sakatım' deyip, yan gelip yatıyor?..
Ne dersiniz?
Gerçi sizin gözünüze adeta perde inmiş.. Çünkü kepçe den başkasını görmüyor!..
Şimdi gelelim esas konuya...
Fenerbahçe' nin şanlı tarihini unutup, bu hale düşürenler de..
Kuzuzade gibileri alkışlayanlar da, böylesi bir duyguları kaldıysa UTANSIN!..
*****
HANUTÇU' YA KASANIN ANAHTARI DA YETMEZ!..
Unutmadan..
Elmaya kurt girdi bir kere..
Çürümenin önü açıldı..
Hanutçu; kendince görevini yerine getirmiş usta bir futbol ajanı(!), Koç' da böyle bir adamı kazanmak adına, göz göre göre Fenerbahçe'yi harcayınca, fazla söze gerek kaldı mı?.
İşin aslı yani meselenin özü de bu işte!..
Bilmem farkında mısınız eyyyy kongre üyeleri..
Eyyy eski başkan ve yöneticiler..
Daha ne bekliyorsunuz?
Kırmızı kar' ın yağmasını mı?
**
Kendine gel bay başkan!..
Başta Volkan Demirel'in yıllanmış emekleri olmak üzere; alt yapıda görevli eski kaptanları da bir çırpıda, KİŞİSEL İNAT ve KAPRİSLERİNİZ UĞRUNA, çöpe atıp, koskoca camiayı bir hanutçuya kurban ettiniz mi etmediniz mi?..
Haydi inkar edin de görelim..
Madem öyle; kasanın anahtarı da yetmez, oldu olacak, bay HANUTÇU' YA, kulübün altın anahtarını da verin ki, tam olsun..
Böylece; gerçek vizyonunuzun, malum süreçte; 'FETÖ İTİNİN BECEREMEDİĞİNİ YAPIP', küme düşürmek olduğunu, 80 milyonluk ülkede herkes görsün ve öğrensin!..
Nasıl yani demeyin...
Mal meydanda..
Açık ve net olarak ifade edelim..
Yabancılar başta olmak üzere, yapılan tüm transferler de, 'hummalı da değil, OKKALI KAZIKLAR var!
Arzu edene, belgesi de var!...
Amma velakin günün sonunda; kazığın boyu AŞIRI BÜYÜK OLUNCA, başarısızlıkları gizlemek de maalesef mümkün olmuyor..
Başarısızlıklar gizlenemez hale geldiği için, gelinen noktada, 'kulübü bu hale getirenler utansın' demekten başka çare de kalmıyor!.."
Ama, bu duyguyu taşıdıkları bile bize göre şüpheli..
**
KUZUZADE F.BAHÇE'NİN TARİHİNE GEÇTİ!..
Bugün artık her şey, domino taşı gibi, birbirini tamamladı ve gerçek resim ortaya çıktı...
İnanın ki; koskoca gövdeli ağaçların üzerinde düşmemek için adeta çırpınan küçücük yapraklar bile, mevcut kadroda yer alan, futbolculardan daha yüreklidir..
Buna kimsenin kuşkusu olmasın..
Uzatmadan sonuca gelelim..
Sonuç elbette ki vahim değil, vahametin de ötesinde bir noktada..
SİZE YAZIKLAR OLSUN BAY KUZUZADE ve bay KEPÇE!...
Şayet içinizde bir parça duygu kaldı ise, derhal istifa edin...