Tribünler yükselen tezahürat şaşkınlıkla izleniyordu; "Ahmet Dursun, Seba gitsin".
Aslında yaşanan şey bir çöküşün başlangıcıydı ve seyirci kalan, alkışlayan kongrede Seba'yı oylarıyla yollayanlar suçlıuyduk.
Suçluyduk ama hâlâ kendimizi haklı sayan masumlar rolündeydik.
Seba sonrası tamamen tufan, Beşiktaş'ı manevi ve maddi anlamda yıkan bir süreç.
Borç artıyor, hatalı transferler soluksuz izleniyor ve gözümüzü boyayan sükse transferler alkışlanmaya devam ediyordu.
Arada verilen Beşiktaşlı duruşu gazı da bir işe yaramıyordu artık.
Koca Beşiktaş'ı ayakta tutan son çivi yerinden sökülmüştü.
Belki de sezonu kaybettiğimiz Kasımpaşa ağır yenilgisinin tokadı bizleri artık kendimize getirir benim son umudum bu dur.
Yönetim, teknik direktör, oyuncu, taraftar suçlu aramakla boşa vakit geçirmeyelim.
Hepimiz suçluyuz, adam gibi kabul edelim ve toparlanmak için gereği ne ise onu yapalım.
Yıkılmış bir perdeye bakıp hâlâ avunmakla devam etmekse koskoca camianın tercihi onu bilmem.
Ama bilinki! Çözüm seyretmek, avunmak değil eylem zamanıdır.
Öze dönüş, kimliğe, armaya sahip çıkma eylemi.
Yüreğinde Beşiktaş aşkı yaşayanların bu eylem doğrultusunda harekete geçmesi lazım.
Sayın Fikret Orman bugüne kadar yaptığınız yanlışları iyice düşünün ve gelecek için yapılması ne gerekiyorsa lütfen yapın.
Bu camianın en tepe noktasındaki kişi olarak bunu sizden beklemek, istemek doğal hakkımdır.
Beşiktaş'ın kaybedecek ne vakti vardır ne de baktı, bilmem anlatabildim mi?
Yarından tezi yok derhal harekete geçin, kangren hale gelmiş ne var ise kesip atın eğer atmazsanız çok ağır yük altında kalacağız ki! Toparlanmamız çok zaman alır.
Beşiktaş' ı bugünlere getiren sebebler bellidir. Bu sebebler Beşiktaş' ı maddi ve manevi çıkmaza sokmaktadır.
Son sözüm Süleyman Seba'nın sözdür "Beşiktaş'ı kimseler üzmesin" buna mani olun.
Bu sizin için görevdir, temsil ettiğiniz makamın sorumluluğudur.
Yorumlarınız için
mehmeteyupyardimci @gmail.com